top of page

DENİZ TİCARETİ HUKUKU (NAVLUN SÖZLEŞMELERİ)

Güncelleme tarihi: 24 Oca 2021

Navlun başka bir deyişle ‘’eşya taşıma’’ anlamına gelmektedir. Günümüzde kara yolu taşımacılığı ile deniz yolu taşımacılığı arasında bir ayırt edici özellik olarak kullanılmaktadır.

Navlun, herhangi bir eşyanın dış ticarette bir yerden başka bir yere deniz yoluyla taşınması için taşıyanın talep ettiği ücrettir.

 

Navlun sözleşmelerinin tarafları ve ilgili kişileri; taşıyan, taşıtan, yükleten, gönderilen olarak karşımıza çıkmaktadır. Belli başlı durumlarda taşıyan ile yükleten özellikleri tek bir kişide birleşebilir. Taşıyan kişi deniz yoluyla eşya taşımacılığı yapacağını taahhüt eden bir kimse, taşıtan kişi yükü taşıyana taşıtan bir kimse, yükleten kişi taşınacak eşyaları gemiye getiren ve yükleme işleminden sorumlu bir kimse, gönderilen kişi ise taşımacılığın sona ereceği limanda taşınan eşyaları ve yükü teslim alma yetkisi olan bir kimsedir.


Herhangi bir iki kişi arasında deniz yoluyla taşıma sözleşmesi yapılmış ve bahsedilen taşıma konusu yük ise bu sözleşme Navlun Sözleşmesidir. Yapılan sözleşmenin navlun sözleşmesi olabilmesi için; taşımanın denizyoluyla yapılacak olması, taşıyanın taşımacılık hakkında taahhüt vermesi, taşınan malın taşıyanın egemenliğine asla geçmemesi ve taşıma karşılığında navlun bedelinin ödenmesi şartları mutlaka sağlanmalıdır.


6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun üçüncü bölüm birinci ayırımında navlun sözleşmelerinin türlerinden bahsedilmiştir. Buna göre navlun sözleşmeleri çarter ve kırkambar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

TTK M.1038 1/a uyarınca ‘yolculuk çarteri sözleşmesinde eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek’ denizde taşımayı üstlenirken; TTK M.1038 1/b uyarınca ise ‘Kırkambar sözleşmesinde ayırt edilmiş eşyayı’ denizde taşımayı üstlenir.


Çarter sözleşmeleri bir tür yer tahsis sözleşmesi olup, geminin tamamının veya bir kısmının taşıtana tahsis edildiği sözleşme şeklinde tanımlanmıştır. Bu tür sözleşmelerde önemli olan yük değil, yükü taşıyacak olan araç, yani gemidir. Yapılan navlun sözleşmesiyle, yük taşınmak üzere bir gemi tutulmuşsa, böyle bir sözleşme çarter sözleşmedir.

Tam çarter sözleşmelerinin de iki çeşidi vardır. Bunlar yolculuk çarteri ve zaman çarteridir.

-Yolculuk çarteri TTK M.1139’da düzenlenmiştir ve buna göre bir geminin belirli bir yükü bir limandan ötekine taşımak üzere tutulmasıdır; gemi birden çok yolculuk yapmak üzere de tutulabilir.

-Zaman üzerine çarterde ise, gemi belirli bir zaman için tutulur ve navlun bedeli zaman ölçüsüne göre saptanır. Bu sözleşmede gemiyi tutan, ambar ve kumanya giderlerini karşılar; ayrıca kaptan ve adamlarına karşı ticari alanda sınırlı bir talimat yetkisinden yararlanır.


Kırkambar sözleşmesinde ise, navlun sözleşmesi ile bir yükün bir liman ya da iskeleden, bir başkasına deniz yoluyla taşınmasının taahhüt edilmesi söz konusudur. Uygulamada kırkambar taşımacılığına general kargo ya da karışık yük taşıması denilmektedir. Kırkambar sözleşmeleriyle tek bir gemiyle yüzlerce küçük parti mal taşımak ve çok sayıda navlun sözleşmesi yaparak daha çok kazanç sağlamak mümkün hale gelmiştir.


TTK m. 1030 uyarınca, çarter sözleşmesi söz konusuysa kaptan geminin yüklemeye hazır olduğunu taşıtana bildirerek ihbar eder. Yükleme (starya) süresi bu ihbarın ertesi günü işlemeye başlar. Geminin yükleme süresi sözleşmeyle belirlenir. Sözleşmede bunun için herhangi bir kayıt yoksa, yükleme limanının düzeni veya davranışları ile belirlenir ancak, bu da yoksa "halin icapları" belirleyici olur. TTK m. 1046 uyarınca kırkambar sözleşmesi düzenleyen taşıtan, kaptanın daveti üzerine taşınacak eşyayı gecikmeksizin gemiye yüklemek zorundadır. Taşıtanın gecikmesi halinde, çarter sözleşmelerinden farklı olarak taşıyan daha fazla beklemekle yükümlü değildir.



 

Kısacası navlun, Deniz Ticareti Hukukunda çok önemli bir yere sahiptir. Yapılan ticaretin deniz yoluyla gerçekleştiğini anlatan ve kara yolu ticareti ile deniz yolu ticaretini birbirinden ayıran ince bir çizgi gibidir. TTK’nin düzenlediği navlun türleri ise deniz yolu ile taşımacılık yapacak olan tacirler için oldukça kolaylık sağlamaktadır. Farklı navlun türleri ve bu türlerin getirdiği farklı sözleşmeler sayesinde taşıtan veya taşıyan yaptıkları herhangi bir sözleşmeye bağlı olarak kendi lehlerine daha çok kazanç sağlayabilecek duruma gelmişlerdir. Bütün bu düzenlemeler, dış ticarette deniz yolunun daha çok tercih edilip kullanılmasını sağlamış ve günden güne bu talep artmıştır. Günümüzde dış ticarette en çok deniz yolu taşımacılığı tercih edilmektedir.




Yazar: Alp Deniz BAYSAL

 













KAYNAKÇA

(EROL, Tanju)

439 görüntüleme0 yorum
bottom of page