Suçlu kavramı ve suçluluğa sebep olan etkenler geçmişten günümüze tartışma konusu olmuş, bu konu üzerinde birçok araştırma yapılmış ve çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. Seri katillerin beyin yapılarını inceleyen bilim insanları normal insanlardan farklı birtakım fizyolojik özellikler tespit etmişler ve bu durum onları ‘‘doğuştan suçluluk’’ kavramına itmiştir. Mesela, normal insanlarda empati, merhamet ve duyarlılıkla ilgili olarak işleyen beynin ilgili kısmı; seri katillerde oldukça pasif gözlemlenmiştir. Bunun yanında bazı kişiler seri katillerdeki fizyolojik özellikleri taşısa da; sevgi dolu bir ortamda yetiştiğinden suçlu bir profile dönüşmemiştir. Bu araştırmalar suçlu mu olunur yoksa suçlu mu doğulur sorusunu gündeme getirmiştir.
Doğuştan suçluluk kavramının yaratıcılarından olan Cesare Lombroso, sosyal Darwinizm, psikiyatri, fizyonomi gibi disiplinleri harmanlayarak suçlunun fiziksel özelliklerinden karakter tahliline girişmiş, olası suçluları ifşa etme iddiasıyla çalışmalar yapmıştır. “Tanrı, suça meyilli insanları fiziksel asimetriyle işaretler.” diyen Lombroso’ya göre suça bulaşan kişiler ve potansiyel suçlular fiziksel özelliklerinden ve kafa yapısından kolayca tespit edilebilirdi. Lombroso, suçlu insanların kişisel durumlarını izlemek için suç işleyip hapishaneye bile girmiştir. Ona göre; hırsızlar genel olarak çok hareketli yüz yapısına ve ellere sahiptir. Küçük gözleri huzursuz ve genellikle şaşıdır, kaşlar birbiri ile birleşmiş, burun ise eğridir. Cinsel suçları işleyen kişiler, parlayan gözlere sahip, ince yüzlü ve iri dudaklıdır. Katiller, sabit buz gibi bakışlara, ara sıra kanlı gözlere sahip kişilerdir. Kulakları uzun, dudakları ince, burunları kartal ya da şahin burnu gibi büyük ve köpek dişleri iridir. Dolandırıcılık suçu işleyen insanların genellikle kısa boylu ve şişman olduklarını eğer bu tipe uygun değilse dolandırıcıların birçoğunun gözlerini kırpmak gibi çeşitli tiklere sahip olduğu sonucuna varmıştır. Lombroso, bunun yanı sıra suçluların ayak parmaklarının ve kollarının uzunluğu, anormal diş sayısı gibi fiziksel ölçümler yapmış, bireylerin vücutlarındaki kıl miktarını da dikkate alarak karşılaştırmıştır. Lombroso’nun bu teorileri Nazilere esin kaynağı olmuş, özellikle Yahudi ırkına karşı giriştiği soykırımının da temelini oluşturmuştur. Ayrıca bu teorilerle Yahudilerin, akıl hastalarının ve muhaliflerin kovuşturulması bir hukuka uygunluk nedeni olarak uygulanmıştır.
Bunun yanı sıra, Lombroso’yu suçun sosyal bağlantılarına önem vermemesi konusunda eleştiren, doğuştan suçluluktan ziyade şiddetin öğrenilebilir bir suç olduğunu savunan birçok düşünür de vardır. Araştırmacılar özellikle çocukları suç davranışına yönelten etkenler arasında ailesel ve çevresel(akranların etkisi, basın yayın organlarının etkisi vb.) faktörlere dikkat çekmiştir. Bebekken aç bırakılanların büyüdüklerinde hırsızlık suçunu işlemeye yatkın olması ya da tuvalet eğitiminde cezalandırma, korkutma, kıyaslama yöntemlerini kullanan ebeveynlerin çocuklarının ilerde özellikle cinsel suçların mağduru olma ve akranları arası suç işleme oranındaki artış göze çarpmıştır. Bu örnekler çevresel, psikolojik ve ekonomik faktörlerin insanların suça karışmasındaki etkisini açıkça ortaya koyuyor ve suçlu doğulmaz, suçlu olunur görüşünü destekliyor.
ŞAHSIMCA
Suçluları suç işlemeye sevk eden bazı fizyolojik farklılıklar ya da genetik etkenler söz konusu olabilir. Yapılan araştırma ve çalışmalar, bazı insanların diğerlerine oranla suç işlemeye çok daha yatkın olduklarını bize açıkça gösteriyor. Bunun yanında aynı kimseler üstüne bir de sevgisiz ve sorunlu bir toplumda yetişmişlerse, hem genetik hem de sosyal ortamın getirdiği risklerle bir insanın suçluya dönüşmesi kaçınılmaz oluyor. İnsanların geçmişte yaşadıkları olayların, sosyal çevrenin ve psikolojik etkenlerin suçlu profili çizmede kalıtsal etkenlerden çok daha etkin rol aldığı kanaatindeyim. Sonuç olarak, yapılan kalıtsal çalışmaları göz ardı edemesek de; insanlar suçlu doğmaktan ziyade suçlu bireylere dönüşüyorlar.
Yazar: Bensu GÜRCAN
KAYNAKÇA
Melike N. Korkmaz-Gülsen Erden, ‘‘Çocukları Suç Davranışına Yönelten Olası Risk Faktörleri’’, Türk Psikoloji Yazıları, Haziran 2010.
Ali Bulunmaz, ‘‘Cesare Lombroso’nun suçlu profili’’, https://medium.com/@alibulunmaz/cesare-lombrosonun-su%C3%A7lu-profili-3b9be76976ad , 22 Ağustos 2017.
Prof.Dr. Timur Demirbaş, ‘‘Suçun Nedenleri ve Suç Etolojisi’’, https://www.kriminoloji.com/Sucun_Nedenleri_Biyolojik-Timur_Demirbas.htm , 2002.
Av. Cansın Özel Altınel, ‘‘Suçlu Doğmak ya da Suçlu Olmak’’, http://www.orduolay.com/yazarlar/av-cansin-ozel-altinel/suclu-dogmak-ya-da-suclu-olmak/9657 , 22 Eylül 2018.
Atalay Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, İstanbul, Özgür Yayınları, 2010.
Eline sağlık , çok kuvetli ve güzel bir yazı olmuş.
Çok güzel yazmışsın kalemine sağlık
Tebrikler, toplumdaki baskın suç oranları ve şiddete sebep olan derin konu güzel bir şekilde ele alınmış başarılarının devamını dilerim
Tebrik ederim çok güzel ve açıklayıcı olmuş. Eline emeğine sağlık
Eline emeğine sağlık. Gayet ilgi çekici ve anlaşılabilir olmuş. Gelecek yazılar için takipte olacağım.